öncelikli olarak arabuluculuk uygulması ticari davalarda yeni uygulanmaya baÅŸlanması sebebiyle hem avukatlar hemde vatandaÅŸlar arasında tereddütlere neden olmaktadır. söz konusu arabuluculuk baÅŸvurusu yapılmadan direk açılan davaların Dava ÅŸartı olarak zorunlu hale gelen bu uygulma nedeni ile sorunlar yaÅŸanabiliecek hatta davalr ret edilecektir.
kanun 6102 s. TTK. Madde 5/A - (Ek : 7155 - 6.12.2018 / m.20 / Yürürlük / m.26/1a) 
(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diÄŸer kanunlarda belirtilen TİCARİ DAVALARDAN, konusu bir miktar PARANIN ÖDENMESİ olan ALACAK ve TAZMİNAT talepleri hakkında DAVA AÇILMADAN ÖNCE ARABULUCUYA baÅŸvurulmuÅŸ olması dava ÅŸartıdır.
demek suretiyle arabuluculuÄŸu türk hukunda ticari davalar için uygulamaya koymuÅŸtur.

burda dikkat edilmesi gereken temel husus Ticari davalar bakımından arabuluculuÄŸun dava ÅŸartı olabilmesi için, uyuÅŸmazlığın konusunun BİR MİKTAR PARANIN ÖDENMESİ olan alacak ve tazminat talebine iliÅŸkin olması ön koÅŸuludur.

burda tüm ticari davalarda zorunluluÄŸun bulup bulunmadığı sorusu ortaya çıkmıştır. bu nedenle konumuz olan Menfi Tespit davası ile ilgili olan hükmü irdelemek gerekmektedir.

Menfi tespit davası Ä°Ä°K.’de düzenlenmiÅŸtir (m.72)
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.
menfi tespit davası konusu gereki bir konunun mahkeme vasıtası ile tespit edilmesidir. bazı acil durumlarda zararın artmaması açısından derhal ihtiyati tedbir talepli Menfi Tespit Davası açılması gerekebilmektedir.

Bu konu ile ilgili uyuÅŸmazlıklar mahkeme önüne gelmiÅŸtir. daha iyi anlaşılması bakıbımından bu kararı incelmek yararlı olacaktır.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/521E. 2019/424E. Sayılı dosyasında 01.02.2019 Tarihinde, İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/52E. 2019/44K. Sayılı dosyasından verilen “  7155 sayılı Kanun'un 20. maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanun'un 23. maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk UyuÅŸmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca, arabulucuya baÅŸvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava ÅŸartı yokluÄŸu nedeni ile usulden reddine “  kararı inceleyerek kaldırmıştır.

Kaldırma gerekçesi ise “ …….Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüÄŸünde: Davacının iÅŸ bu davadaki talebi, menfi tespit istemine iliÅŸkindir. TTK'nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya baÅŸvurulmuÅŸ olması dava ÅŸartıdır. Davanın konusu (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucu, yani neticei talep esas alınarak belirlenir. Neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduÄŸu durumlarda, arabulucuya baÅŸvuru yapılmış olması dava ÅŸartıdır.

Menfi tespit davaları bu kapsamda deÄŸerlendirilemez. Çünkü, menfi tespit davalarında, bir miktar alacağın tahsili talebi yoktur. Yani, ticari dava niteliÄŸindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya baÅŸvuru zorunluluÄŸu bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin karar gerekçesi bu nedenle usul ve yasaya aykırıdır.….” Åžeklinde olup, bu karar ile ticari dava niteliÄŸindeki menfi tespit davalarının dava ÅŸartı arabuluculuk kapsamında olmadığına karar vermiÅŸtir.  

GörüldüÄŸü üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi de, ticari dava niteliÄŸindeki menfi tespit davalarında bir miktar para alacağının tahsili talebi bulunmadığından ve bu konudaki yasal düzenlemeyi dar yorumlayarak bu tür ticari davaların dava ÅŸartı arabuluculuÄŸuna tabi olmadığına karar vermiÅŸtir.

Sonuç olarak ticari dava niteliÄŸindeki menfi tespit davalarının dava ÅŸartı arabuluculuÄŸuna tabi olup olmadığı hususunda tartışmalar devam ederken İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin vermiÅŸ olduÄŸu yukarıda deÄŸindiÄŸimiz kararı ile bu konuda ortaya çıkan tartışmaların yönü, ticari dava niteliÄŸindeki menfi tespit davalarında arabuluculuÄŸun dava ÅŸartı olmayacağı yönünde eÄŸilim bulunmaktadır.

 

ancak mahkmelerde bir bütünlük bulunmadığı farklı kararların çıkma ihtimaline binaen RİSK bulunmaktadır. Dava açılmış ve nihai karar verilmiÅŸ olsa bile istinaf mahkemesi dava ÅŸartı saÄŸlanmadığı için davanın reddine karar verebilir bu riske girmeye deÄŸmeyeceÄŸi için 2 ay beklemek daha doÄŸru olacaktır.

-İstanbul arabuluculuk merkezi görüÅŸü: İsterse menfi tespit isterse itirazin iptali olsun önemli olan davanın konusudur. Davanın konusu bir miktar alacak ile ilgiliyse o takdirde itirazin iptali davası da menfi tespit davası da o kapsam girer demek daha doÄŸru olur. Çünkü birinde  davayı alacaklı açıyor. (alacağın tahsili için itirazın iptali davasında) diÄŸerinde ise; borçlu alacaklı tarafından kendisinden bir alacak talep edildiÄŸinde benim öyle bir borcum yok öyle bir borcu ödemek zorunda deÄŸilim diyerek olumsuz tespit davası açıyor. Davanın her iki tarafının da konusu bir miktar paranın ödenip ödenmeyeceÄŸiyle ilgilidir. Bu nedenle geniÅŸ yorumlamak gerekir. Menfi tespit davasının bu kapsama girmesi kanunun koyuluÅŸ amacına uygundur denebilir. Ama yine de bu tartışmalara noktayı koyacak olan üst mahkemelerdir. Onların kararları bu tartışmaların son bulmasını saÄŸlayacaktır. 

-Arabuluculuk daire baÅŸkanı görüÅŸü: menfi tespit davalarının konusu alacak olduÄŸu için biz dava ÅŸartına uygun olduÄŸunu düÅŸünüyoruz.

-Arabuluculuk merkezinin görüÅŸlerinin hukuki dayanağı olmadığı yeterli ve doyurucuolmadığı kannatindeyiz.

 

Örnek istinaf kararını inceleyebilirsiniz.


T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/521
KARAR NO : 2019/423

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2019
NUMARASI : 2019/52E. 2019/44K.

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Alım Satım)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine iliÅŸkin verilen hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna baÅŸvurulması üzerine dairemize gönderilmiÅŸ olan dava dosyası incelendi.

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı asil dava dilekçesinde özetle: Davalı yanca İstanbul 10. İcra MüdürlüÄŸünün 2017/6592 Esas sayılı dosyası ile icra takibi baÅŸlatıldığını ve ödeme emrinin tebliÄŸinden sonra yasal süresi içerisinde icra takibine itiraz ettiÄŸini ve İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/769 esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davaya konu borcu ödediÄŸini, davalı yana borcunun bulunmadığını belirterek, İstanbul 10. İcra MüdürlüÄŸünün 2018/769 esas sayılı dosyası, GOP 3. İcra MüdürlüÄŸünün 2018/13 talimat dosyalarında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiÅŸtir.
Davalıya dava dilekçesi tebliÄŸ edilmeden, dosya üzerinden karar verilmiÅŸ olduÄŸundan, cevap dilekçesi bulunmamaktadır.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; 7155 sayılı Kanun'un 20. maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanun'un 23. maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk UyuÅŸmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca, arabulucuya baÅŸvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava ÅŸartı yokluÄŸu nedeni ile usulden reddine karar verilmiÅŸtir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf baÅŸvuru dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin iÅŸ bu davayı açmadan önce arabulucuya baÅŸvurduÄŸunu, buna iliÅŸkin belgelerin ve arabulucu tarafından düzenlenen son tutanağın dava dilekçesi ekinde sunulmasına raÄŸmen, mahkemenin bu belgeleri incelemeden karar verdiÄŸini, dava ÅŸartı eksikliÄŸi bulunmadığını belirterek, ilk derece mahkemesinin usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiÅŸtir.

İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliÄŸi itibariyle, İİK'nın 72. maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.

İlk derece mahkemesince, davanın ticari dava olup arabulucuya baÅŸvurulmadan dava açıldığı, TTK'nın 5/A maddesindeki dava ÅŸartının bulunmadığı gerekçesiyle, HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiÅŸ, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna baÅŸvurulmuÅŸtur.

İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.

6/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle TTK'ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, "(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diÄŸer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya baÅŸvurulmuÅŸ olması dava ÅŸartıdır."

6325 sayılı Hukuk UyuÅŸmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu' nun 18/A maddesi uyarınca, "(1) İlgili kanunlarda arabulucuya baÅŸvurulmuÅŸ olması dava ÅŸartı olarak kabul edilmiÅŸ ise arabuluculuk sürecine aÅŸağıdaki hükümler uygulanır.

(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaÅŸmaya varılamadığına iliÅŸkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneÄŸini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluÄŸa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiÄŸi, aksi takdirde davanın usulden reddedileceÄŸi ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereÄŸi yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliÄŸe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya baÅŸvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir iÅŸlem yapılmaksızın davanın, dava ÅŸartı yokluÄŸu sebebiyle usulden reddine karar verilir."

Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüÄŸünde: Davacının iÅŸ bu davadaki talebi, menfi tespit istemine iliÅŸkindir. TTK'nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya baÅŸvurulmuÅŸ olması dava ÅŸartıdır. Davanın konusu (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucu, yani neticei talep esas alınarak belirlenir. Neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduÄŸu durumlarda, arabulucuya baÅŸvuru yapılmış olması dava ÅŸartıdır.

Menfi tespit davaları bu kapsamda deÄŸerlendirilemez. Çünkü, menfi tespit davalarında, bir miktar alacağın tahsili talebi yoktur. Yani, ticari dava niteliÄŸindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya baÅŸvuru zorunluluÄŸu bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin karar gerekçesi bu nedenle usul ve yasaya aykırıdır.

DiÄŸer taraftan, somut olayda davacının, iÅŸ bu davayı açmadan önce (ihtiyari olarak) arabulucuya baÅŸvurduÄŸu, arabulucunun katılımıyla düzenlenmiÅŸ olan anlaÅŸmaya varılamadığına iliÅŸkin tutanağın dava dilekçesine eklendiÄŸi, istinafa konu kararın bu yönüyle de usul ve yasaya aykırı olduÄŸu anlaşılmaktadır.

Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesince dava ÅŸartlarına aykırı karar verildiÄŸi anlaşılmakla, HMK'nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aÅŸağıdaki karar verilmiÅŸtir.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.a.4. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Taraflarca yatırılan istinaf peÅŸin harçlarının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,
4-Taraflarca istinaf baÅŸvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte, İlk Derece Mahkemesi tarafından, yargılama giderleri içinde deÄŸerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliÄŸine dair;
HMK'nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 21/03/2019 tarihinde, oy birliÄŸiyle ve kesin olarak karar verildi.[/font]

 

Başka bir: İstinaf Mahkemesi; "Menfi Tespit Davası Zorunlu Arabuluculuk Kapsamında Değil"

Arabuluculuk Daire BaÅŸkanlığının görüÅŸünün aksine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi menfi tespit davalarının zorunlu arabuluculuk kapsamında olmadığına hükmetti. Daire, kararına gerekçe olarak menfi tespit davalarında bir miktar alacağın tahsili talebi bulunmamasını gösterdi.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ


DOSYA NO : 2019/521
KARAR NO : 2019/423

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :
 Ä°STANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2019
NUMARASI : 2019/52E. 2019/44K.

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Alım Satım)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine iliÅŸkin verilen hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna baÅŸvurulması üzerine dairemize gönderilmiÅŸ olan dava dosyası incelendi.

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı asil dava dilekçesinde özetle:
 Davalı yanca İstanbul 10. İcra MüdürlüÄŸünün 2017/6592 Esas sayılı dosyası ile icra takibi baÅŸlatıldığını ve ödeme emrinin tebliÄŸinden sonra yasal süresi içerisinde icra takibine itiraz ettiÄŸini ve İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/769 esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davaya konu borcu ödediÄŸini, davalı yana borcunun bulunmadığını belirterek, İstanbul 10. İcra MüdürlüÄŸünün 2018/769 esas sayılı dosyası, GOP 3. İcra MüdürlüÄŸünün 2018/13 talimat dosyalarında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiÅŸtir.
Davalıya dava dilekçesi tebliÄŸ edilmeden, dosya üzerinden karar verilmiÅŸ olduÄŸundan, cevap dilekçesi bulunmamaktadır.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
 7155 sayılı Kanun'un 20. maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanun'un 23. maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk UyuÅŸmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca, arabulucuya baÅŸvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava ÅŸartı yokluÄŸu nedeni ile usulden reddine karar verilmiÅŸtir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf baÅŸvuru dilekçesinde özetle;

Müvekkilinin iÅŸ bu davayı açmadan önce arabulucuya baÅŸvurduÄŸunu, buna iliÅŸkin belgelerin ve arabulucu tarafından düzenlenen son tutanağın dava dilekçesi ekinde sunulmasına raÄŸmen, mahkemenin bu belgeleri incelemeden karar verdiÄŸini, dava ÅŸartı eksikliÄŸi bulunmadığını belirterek, ilk derece mahkemesinin usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiÅŸtir.

İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliÄŸi itibariyle, İİK'nın 72. maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.

İlk derece mahkemesince, davanın ticari dava olup arabulucuya baÅŸvurulmadan dava açıldığı, TTK'nın 5/A maddesindeki dava ÅŸartının bulunmadığı gerekçesiyle, HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiÅŸ, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna baÅŸvurulmuÅŸtur.

İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.

6/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle TTK'ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, "(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diÄŸer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya baÅŸvurulmuÅŸ olması dava ÅŸartıdır."

6325 sayılı Hukuk UyuÅŸmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu' nun 18/A maddesi uyarınca, "(1) İlgili kanunlarda arabulucuya baÅŸvurulmuÅŸ olması dava ÅŸartı olarak kabul edilmiÅŸ ise arabuluculuk sürecine aÅŸağıdaki hükümler uygulanır.

(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaÅŸmaya varılamadığına iliÅŸkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneÄŸini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluÄŸa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiÄŸi, aksi takdirde davanın usulden reddedileceÄŸi ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereÄŸi yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliÄŸe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya baÅŸvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir iÅŸlem yapılmaksızın davanın, dava ÅŸartı yokluÄŸu sebebiyle usulden reddine karar verilir."

Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüÄŸünde: Davacının iÅŸ bu davadaki talebi, menfi tespit istemine iliÅŸkindir. TTK'nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya baÅŸvurulmuÅŸ olması dava ÅŸartıdır. Davanın konusu (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucu, yani neticei talep esas alınarak belirlenir. Neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduÄŸu durumlarda, arabulucuya baÅŸvuru yapılmış olması dava ÅŸartıdır.

Menfi tespit davaları bu kapsamda deÄŸerlendirilemez. Çünkü, menfi tespit davalarında, bir miktar alacağın tahsili talebi yoktur. Yani, ticari dava niteliÄŸindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya baÅŸvuru zorunluluÄŸu bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin karar gerekçesi bu nedenle usul ve yasaya aykırıdır.

DiÄŸer taraftan, somut olayda davacının, iÅŸ bu davayı açmadan önce (ihtiyari olarak) arabulucuya baÅŸvurduÄŸu, arabulucunun katılımıyla düzenlenmiÅŸ olan anlaÅŸmaya varılamadığına iliÅŸkin tutanağın dava dilekçesine eklendiÄŸi, istinafa konu kararın bu yönüyle de usul ve yasaya aykırı olduÄŸu anlaşılmaktadır.

Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesince dava ÅŸartlarına aykırı karar verildiÄŸi anlaşılmakla, HMK'nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aÅŸağıdaki karar verilmiÅŸtir.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.a.4. maddesi uyarınca, iÅŸin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Taraflarca yatırılan istinaf peÅŸin harçlarının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,
4-Taraflarca istinaf baÅŸvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte, İlk Derece Mahkemesi tarafından, yargılama giderleri içinde deÄŸerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliÄŸine dair;
HMK'nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 21/03/2019 tarihinde, oy birliÄŸiyle ve kesin olarak karar verildi.