
Türkiye de virüs (COVID-19) salgını tedbirleri kapsamında seyahat yasakları baÅŸlatılmış, eÄŸitime ara verilmiÅŸ, bazı iÅŸyerleri geçici süreyle kapatılmış ve vatandaÅŸlara salgının yayılmasını önlemek amacıyla evlerinde kalma zorunluluÄŸu getirilmiÅŸtir. Salgın sadece saÄŸlık, ekonomi, iÅŸ ve eÄŸitim sektörünü etkilememekte, vatandaÅŸların aile ve özel hayatlarına etki ettiÄŸi de aÅŸikârdır. Bu sürecin çiftlerin üzerinde olumlu ya da olumsuz etkiler bıraktığı ve evden çıkamayan aile fertlerinin psikolojik olarak sorunlar yaÅŸadığı gözlemlenmektedir. Gözlemlenen ve beklenen diÄŸer bir durum ise; salgın bittikten sonra evde sürekli çekiÅŸme yaÅŸayan çiftler tarafından yapılacak olan boÅŸanma baÅŸvurularıdır.
Medeni kanunumuzda ve uygulamada Salgın boşanma sebebi mi?
İlk önce boÅŸanmanın hukuki sebeplerinin neler olduÄŸunu deÄŸinmek gerekmektedir. Bu husus Türk Medeni Kanunu’nun 161-167. Maddeleri arasında düzenlenmiÅŸtir. Bu maddelere bakıldığında hukuki boÅŸanma sebepleri; zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç iÅŸleme, terk, akıl hastalığı veya uygulamada en sık karşılaşılan evlilik birliÄŸinin temelden sarsılmasıdır.
2020 yılını hatırlanır kılacak olan bu salgının önceden yasa koyucu tarafından öngörülüp medeni kanunda açıkça düzenlenmesi tabi ki beklenebilir birÅŸey deÄŸildir ve hukuk sistematiÄŸine aykırıdır. EvliliÄŸin kuruluÅŸunda da önem arzeden ve hatta hukukumuzda yasa koyucu tarafından öngürülerek yalnız başına boÅŸanma nedeni olarak açıkça belirtilen tek hastalık türü akıl hastalıklarıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 165. maddesine göre akıl hastalığı tek başına ve ayrı bir boÅŸanma nedeni olarak düzenlenmiÅŸtir.
EÅŸlerden birinin hasta olmasının tek başına boÅŸanma nedeni sayılamayacağına dair düzenlemelerin temelinde isabetli olarak eÅŸlerin iyi günde ve kötü günde bir arada olmaları ve aile birliÄŸi kavramı yer almaktadır. Hatta hasta olan eÅŸ ile ilgilenmemek sayısız Yargıtay kararında boÅŸanmaya neden olan kusurlu eylem olarak belirlenmiÅŸtir. Uygulamada sıklıkla rastlanan; AIDS, frengi ya da bel soÄŸukluÄŸu gibi cinsel yolla bulaÅŸan hastalıklara eÅŸlerden birinde rastlanması diÄŸer eÅŸin aldatılmış olduÄŸuna karine teÅŸkil edebilir ve bu nedenle boÅŸanma davasına konu edilebilir.
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde, koronavirüs pozitif olmak yani taşıyıcı olmak baÅŸlı başına bir boÅŸanma nedeni olarak deÄŸerlendirilemeyecektir.
Ancak kanuna bakıldığında salgın veya uzun süren karantina hukuki bir boÅŸanma sebebi sayılmaması hastalığın eÅŸleri direk olarak etkilememesinden kaynaklanmaktadır. Bu sıkıntılı süreçte salgının yan etkisi, insanlardaki oluÅŸturduÄŸu psikolojik çöküntüdür. Çünkü salgının bir sonucu olan sosyal izolasyon, karantina gibi eÅŸlerin özel yaÅŸam alanını kısıtlayan durumlar psikolojik bir durum olup boÅŸanmayı tetiklemektedirler.
ÖrneÄŸin; aynı evde sürekli birbirlerini gören eÅŸler birbirlerinin hatalarını, eksik taraflarını da daha fazla görmeye baÅŸlarlar ve tahammül sınırları azalır. Kriz durumlarında insanlar hayatta kalma içgüdüsü ile krize farklı tepkiler verebilir. EÅŸlerinin kriz anlarında nasıl olduÄŸunu diÄŸer eÅŸler fark edemeyebilir. Bunun üzerine kavgalar ve ÅŸiddetli tartışmalar baÅŸlar.
EÅŸler bu tartışmayı olumlu bir ÅŸekilde atlatamadıkları ve kendilerine zaman ayırıp olayları düÅŸünüp mantıklı bir sonuç elde etme fırsatı bulamadıkları için zaman içerisinde evlilik birliÄŸinde geçimsizlik durumu baÅŸ gösterir.
Geçimsizlik daha sonra ÅŸiddetlenir ve katlanamaz hale geldiÄŸinde ise medeni kanundaki 166. maddeye dayanılarak evlilik birliÄŸinin temelden sarsılması sebebiyle boÅŸanma davası açılabilir. Burada boÅŸanma sebepleri koronavirüs salgını deÄŸil, virüsün getirmiÅŸ olduÄŸu psikolojik sonuçlar ve bu sonuçlara katlanamama durumudur.
EÅŸler gerekli özen göstermek zorundadır aksi takdirde dava açılabilir!
Åžu an sık sık gündeme gelen taşıyıcı birey olmanın aileye ve evliliÄŸe etkisi nasıl olacaktır? Hemen belirtelim ki eÅŸlerden birisinin koronavirüsünden enfekte olması, tek başına boÅŸanmaya neden olmamaktadır. Çünkü salgına yakalanan eÅŸin bir kusuru yoktur. Ancak koronavirüs hastalığına yakalanan eÅŸin, hastalığın tedavisi için üzerine düÅŸen karantina ve benzeri tedavilerden kaçınması boÅŸanma nedenidir ve burada tedaviden kaçan eÅŸ kusurlu olur. (karantina altında hastaneden kaçıp eve gelen kiÅŸinin durumu, boÅŸanmada kusur olarak kullanılabilmektedir) Bu durumda hasta olmayan diÄŸer eÅŸ, salgına yakalanan eÅŸin tedavi için gerekli özeni göstermediÄŸini ve aynı evde birlikte yaÅŸadıklarından dolayı kendi saÄŸlığını da tehlikeye attığını gerekçe göstererek boÅŸanma davası açabilir. Koronavirüs hastalığına yakalanan eÅŸ ise, hastalığı süresince eÅŸinin yanında olmadığını ve tedavi için gereken özeni göstermediÄŸini gerekçe göstererek boÅŸanma davası açabilir. Burada her ne kadar hastalığa yakalanmak bir boÅŸanma sebebi olarak gösterilse de asıl boÅŸanma sebebi eÅŸlerin birbirlerine karşı yerine getirmeleri gereken yardım yükümlülüÄŸünün yerine getirilmemesinden dolayı ortaya çıkan evlilik birliÄŸinin sarsılmasıdır. Çünkü eÅŸlerin kanuna göre aile birliÄŸinin mutluluÄŸunu elbirliÄŸiyle saÄŸlamak ve çocukların bakımına, eÄŸitim ve gözetimine beraberce özen gösterme yükümlülüÄŸü bulunmakla beraber birbirlerine yardımcı olmak gibi bir ailevi görevleri de bulunmaktadır. Yardım yükümlülüÄŸü eÅŸlerin salgın sürecinde birbirlerine karşı yerine getirmeleri gereken en önemli yükümlülüktür.
İster sosyal izolasyon ve karantina sebebiyle ortaya çıkan ÅŸiddetli geçimsizlik olsun ister eÅŸlerin hastalığa yakalanması sebebi olsun, bu süreç online evlilik terapisiyle ve eÅŸlerin bu sıkıntılı sürecin geçeceÄŸini umut ederek yaÅŸanan sorunlara karşı anlayışlı yaklaşımlarıyla çözülebilmektedir. Tabii ki fiziksel ÅŸiddete maruz kalan bir evliliÄŸin karantina sebebiyle daha çok zarar göreceÄŸi endiÅŸesiyle ÅŸiddet gören eÅŸ, ÅŸiddetin hiçbir zaman sona ermeyeceÄŸini düÅŸünerek bu durumu ileri sürüp boÅŸanma davası açabilir.
BoÅŸanma aÅŸamasına gelinmeden önce çok iyi düÅŸünülmeli!
Kanuna göre, koronavirüs sebebiyle boÅŸanma davası, eÅŸlerden birisinin ikamet ettiÄŸi veya son altı ay içerisinde beraber oturdukları ortak konutun bulunduÄŸu Aile Mahkemesi’nde açılabilir. BoÅŸanma davasını açmak isteyen eÅŸ; evde sürekli beraber olmaktan dolayı yaÅŸanan fiziksel ve psikolojik ÅŸiddeti, yaÅŸadığı ÅŸiddetli geçimsizliÄŸi kanunda belirtilen hukuki gerekçeleri sebep göstererek boÅŸanma davasını açabilir. Ayrıca eÅŸin koronavirüsten enfekte olması durumunda hasta olmayan eÅŸ tarafından açılacak boÅŸanma davasında diÄŸer eÅŸin koronavirüs hastalığına yakalandığı ve tedavi için sorumluluklarını yerine getirmediÄŸi ispat edilmelidir. Hastalığa yakalanan eÅŸ tarafından açılacak boÅŸanma davasında ise hastalık süresince eÅŸinin tedavi için gereken özeni göstermediÄŸi kanıtlanmalıdır. Bu hususlar saÄŸlık raporları, tanık anlatımları, taraflar arasındaki mesajlaÅŸmalar ve benzeri delillerle ispatlanabilir. Mahkeme bu delilleri deÄŸerlendirerek salgının yarattığı psikolojik olumsuz sonuç sebebiyle boÅŸanmak isteyen çiftlerin taleplerini hakkaniyete göre sonuçlandıracaktır.
BoÅŸanma sürecine girmeden önce eÅŸlerin, saÄŸlıklı düÅŸünerek salgının bir sonucu olan sosyal izolasyon, karantina durumlarının salgın bitince sona ereceÄŸini, bu olumsuz psikolojik sürecin onca yıldır emekle oluÅŸturulan evliliklere zarar vermemesi gerektiÄŸi göz önünde bulundurarak anlaÅŸma yoluna gitmeleri tavsiye olunmaktadır.
Sonuç olarak, geçimsizliklerin çekilmez hal adlığı durumlarda, bu çapta bir salgın hastalığın ülkemiz tarihinde ilk kez yaÅŸanmakta olduÄŸu, boÅŸanmalardaki hukuki sonuçları, her bir uyuÅŸmazlık kendi içerisinde ve somut olaya göre deÄŸerlendirileceÄŸi bu nedenle uzaman bir avukattan destek alınması tavsiye olunmaktadır.